Yoga

Bakarsan Bağ, Bakmazsan Dağ!

Kendimize yaptığımız yatırımlar ne kadar önemli hiç düşündünüz mü?

Aslında her anı kendimize yazdığımız bir çek olarak düşünebiliriz. Attığımız adımlar bir sonraki oluşumumuzu destekliyor, büyütüyor, geliştiriyor ya da tam tersi. Bir hastalığımız, rahatsızlığımız var ise vücut sinyal veriyor. Beni dinle, ben buradayım. Benimle ilgilen diyor adeta. Beni ihmal ediyorsun işler iyi gitmiyor.

Bu yüzden kendimizi rahatsızlanmadan korumalıyız. Koruyucu sağlık diye bir şey var, biliyorsunuz belki. Bir dönem rehberlik ve psikolojik danışmanlık okusam mı acaba diyordum bu da koruyucu önleyici sağlık kapsamında değerlendiriliyormuş, araştırırken görmüştüm.

Pandemi dönemi bunu idrak etmek için çok öğretici oldu. Kendimizle çok sık vakit geçirdik. İçe döndük. Bu dönemde yeni uğraşlar keşfettik. Odamda vakit geçirdiğim zamanlarda sadece bir mat üzerinde vücudumu esnettim ben mesela.

Buradan şuna varmak istiyorum. Zihinsel, bilişsel yetkinlikler geliştirilmesi ne kadar önemliyse fiziksel sağlığımız da aslında bir o kadar önemli. Maalesef okul hayatında pek aktif olmayan ben bunu 30lu yaşlarımda fark ediyorum. Şimdi bir zaman makinesi olsa ve 17 yaşıma gitsem. Bol yürüyüş, spor yap derdim kendime. En azından bir spor dalında uzmanlaş. Bu da kendine yatırımın en iyi hallerinden biri bence.Test çözerek büyüyen bir nesil olarak fiziksel sağlığı korumanın önemine geç varanlardanım, bunu üzülerek dile getirmekteyim.

Yoga bu yüzden ustaca bir seçim oldu benim için.

Yoganın Hayatıma Girişi

2018 senesinde reformer pilates denilen aletle yapılan spor türü ile karşılaştım ve o zamanlarda esnemenin bünyeye ne kadar iyi geldiğini fark ettim.

2019 senesinde ise düzenli olarak yoga yapmaya başladım. Bunun öncesinde yazları yüzmek dışında pek bir sportif faaliyetim yoktu diyebiliriz.

Yoganın şöyle bir tarafı daha var. Yapılan hareketlere ‘asana’ deniyor. Asanaların farklı içsel yansımaları, manaları var. Yogakioo Dergi’de her ay bunlar detaylı olarak açıklanıyor. Türkiye’nin ilk ve tek yoga dergisi bu arada. Ben keyifle okuyorum. Daha sonra Yoga Anatomi kitabını da aldım. Hangi hareketin hangi kas gruplarını çalıştırdığı anlatılıyor burada. Aslında hepsi birbiriyle uyumlu bu kaynakların. Loise Hay’in Hastalıkların Zihinsel Sebepleri diye bir kitabında ilk kez karşılaştığım bir bilgiyi aktarmak isterim. İsminden de anlaşılacağı gibi kitapta ilk bakışta hastalıklarla bağlantısını kuramadığımız ama düşününce ve deneyimleyince vay be dedirten bir bakış açısı üzerine kurulmuş.Mesela kendinizi ifade etme sorunu yaşıyorsunuz, bunun yansıması olarak boğaz bölgenizde bir sıkıntı oluşuyor, rahatlayamıyorsanız, işiniz çok ağır geliyorsa, sorumluluklarınız fazla ise sırt ve belde sorun oluşuyor. Bunun gibi aslında görünen ve görünmeyen sorunlar ilişkilenebiliyor.

Yogada da her esnediğimizde çözülmeler yaşıyoruz. Çünkü yaşadığımız her olay vücutta iz bırakıyor. Duygularımız misal kalçalarda birikiyor. Kalça esnemelerinde öfke, hüzün gibi duygular çıkabiliyor bu yüzden.

Biz hayatımızdaki tıkanıklıkları çözdükçe daha derinleşebiliyoruz pozlarda.

Diz bölgesi aile ilişkileri, en sevdiğim duruşlardan chakrasana kalp açıklığı ile ilgili…

Enerjiyi değiştiren asanalar var gördüğünüz gibi. Kalp açıcılar da akciğer ve göğüs genişlediği için hormonlar tetikleniyor. Bir eğitmenle çalışmak her zaman daha iyi diye düşünülmekte. Ama ben YouTube videoları üzerinden pratiğimi sürdürüyorum. Dilerim daha sonra eğitimini almak için adım atacağım.

Bunun kendimize muazzam bir yatırım olduğunu düşünüyorum. Eğitimler bahçemizi renklendirmenin en keyifli yollarından biri… Arka bahçemiz ne kadar iç açıcı, bakımlı, ferahsa o kadar rahatlayabiliyor, ikili ilişkileri, sosyal yaşamı, aile, iş gibi durumları daha iyi yönetebiliyor duruma geliyoruz.

Dediğim gibi hep bilişsel olana odaklanıyoruz, küçüklükten beri böyle. En azından Y kuşağı için. Oysa bedenimize de odaklanırsak daha iyi öğrenebildiğimizi, daha çok keyif alacağımızı ve daha hafif hissedeceğimizi öngörebiliriz.

Benim okuma hızıma ve yaratıcılığıma da önemli ölçüde katkısı oldu yoganın. Daha hoşgörülü yaklaşmamda, huzurun atar damarı kabule geçmemde artısı oldu. İkili ilişkileri, takım çalışmasını özellikle daha kaliteli yürütebildiğimi fark ettim.

Yoganın farklı türleri var. Bahsetmeden geçmeyelim. Favorilerimden olan yin yoga hareketlerinde daha uzun soluklu durduğumuz pozlar var.Bu da bedene farklı türde çözülmeler yaşatıyor. Youtube’da güzel örneklerini bulabilirsiniz. Zihinle olan bağlantısı muazzam değil mi? Bırakma konulu bir dersten çıktığımda vücudumuzun ikinci beyni olan bağırsaklarımın da rahatladığına bizzat şahit olmuştum.

Yoga konusunda detaylı bir kaynak önerisinde bulunarak yazımı neticelendirmek istiyorum. Patanjali Sutraları , yeryüzünde yer alan ilk derli toplu bir şekilde kadim bilgilerden oluşmuş kaynaklardan biri. Burada asana pratiklerinin de manasını görebiliyoruz. Erdemli yaşamaya dair, hayata dair, ilişkilere dair çok güzel Sanskrit dilinde yazılan öğretiler var. Anlamları kendilerinden uzun cümleler içeriyor. Çocuklar ve Yetişkinler için Felsefe dersleri için de kaynak oluşturabilir diye düşünüyorum.

Hadi örnekleyelim, sutra 1.2 der ki: Yoga, zihnin faaliyetlerini kontrol altına alarak, kişisel benliği evrensel benlikle birleştirme yöntemidir.

Yani yoga aslında bir metottur.

Hayatta sizden önce yaşamış kişilerden bilgi edinmek, bir referans noktası bulmak iyi gelecektir diye düşünüyorum.

Aynı şeyi Seneca, Epiktetos gibi düşünürlerin yazılarını okuyunca da hissediyorum. (Stoacılar)

Hayat kısa, kuşlar uçuyor…

Keşfedecek çok şey var…

Yaşama sevinciniz daim olsun…

One thought on “Bakarsan Bağ, Bakmazsan Dağ!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir